Nobel ödüllü ekonomist Milton Freidman, "para harcamanın dört yolu" matrisi olarak da bilinen Freidman Matrisinde, kişilerin harcama yaparken takındıkları tavırları irdelemiştir.
Daha sonraları başka yazarlar tarafından çeşitli varyasyonları da geliştirilen matris, en basit haliyle kişilerin, kimin parasını kimin lehine harcarken, tasarrufa ve kaliteye ne kadar dikkat ettiklerini gösterir.
Freidman Matrisine göre harcamanın aşağıda belirtilen dört yolu vardır.
1) Kişinin kendi parasını kendisi için harcaması:
Bu durumda kişi hem fiyata hem de kaliteye dikkat eder. Kişi paranın karşılığını en iyi şekilde almaya özen gösterir. Bu kısımda kişi, en az maliyetle, en kaliteli ve ucuz mal ve hizmeti satın almaya, böylece faydasını maksimize, maliyeti ise minimize etmeye gayret eder. Diğer bir deyişle fiyat/performans oranının en yüksek olduğu harcama yoludur.
2) Kişinin kendi parasını başkası için harcaması:
Kişi kendi parasını başkası için harcarsa (mesela bir arkadaşına düğün hediyesi almak gibi), fiyata yine dikkat eder lakin, fakat kaliteye dikkat etme seviyesi ilk duruma göre daha azdır. Harcama sonunda kişi kendisi direkt bir fayda sağlamayacaksa mal ve hizmet satın alırken kaliteye yeteri kadar özen göstermeyebilir. Kişinin kendisi ile özdeşleştirdiği aile bireyleri ve sevdikleri için yaptığı harcamalar ile yardımseverlik niyeti ile yaptığı harcamaların, bu durumdan ayrık tutulması gerektiğini düşünmekteyim.
3) Kişinin başkasının parasını kendisi için harcaması:
Kişi başkasının parasını kendisi lehine harcayacaksa genellikle kaliteye çok fazla dikkat eder, ancak satın alınan mal veya hizmetin maliyetini umursamaz.
Diğer bir deyişle , birey başkasının parasını kendisi için harcama imkânına sahip ise ve harcama konusunda herhangi bir sınırlama söz konusu değilse harcamayı doğal olarak artıracaktır.
4) Kişinin başkasının parasını başkası için harcaması:
Kişinin paranın harcanmasında en az özen gösterdiği durumdur denilebilir. Öte yandan satın alınan şeyin kalitesi kişinin umurunda da değildir. Özetle harcanan para kişiye ait olmadığı ve yararlanıcı da harcayanın kendisi olmadığı için, kişinin maliyeti düşürmek ya da kaliteyi artırmak için özel bir çaba sarf etmeyi sağlayacak bir motivasyonu yoktur.
Matrisin en çok ilgi gören kısmı burasıdır. Zira vergi verenlerin parasının, yine onlar ya da başkaları lehine, kamu görevlileri tarafından harcanması tam da bu duruma karşılık gelmektedir.
Bu sebeple, kamu ihaleleri de dahil olmak üzere, kamunun satın alma süreçleri sıkı kurallara bağlanmıştır.
Comments